Her geçen gün yeni bir akım karşımıza çıkıyor. Şimdi de numara komşuluğu akımı ortaya çıktı. Özellikle gençler arasında çokça yaygınlaşan numara komşuluğunda kişiler kendi telefon numaralarının bir alt ya da bir üst numarasına mesaj atarak ya da arayarak arkadaş olmayı teklif ediyorlar.
Numara Komşuluğu akımına katılarak tanımadığınız birisine attığınız mesaj veya yaptığınız arama taciz suçu sayılabileceği gibi o kişinin kişisel verisinden sayılan telefon numarasını da izni olmadan ele geçirmiş olmanız Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na muhalefet sayılabilir. Her akımı hemen kabul edip uygulamayın, aksi halde zararlı sonuçlar doğurabilir.
Mobil cihazların yeni yeni hayatımıza girdiği 2000’li yılların başlarında çokça uygulanan bu akım yeniden gündeme getirildi. Her akımı hiç sorgulamadan kabul edip uygulamaya koyan gençlerimiz bu uygulama nedeniyle tehlike altında. Çünkü izni olmadan bir bireyi telefondan aramak veya mesaj atmak taciz suçu sayılabilir.
Aile içinde de son derece olumsuz durumlara neden olabilecek bu akımın önüne geçilmesi adına özellikle bu akıma katılanların uyarılması gerekiyor. Bir insanı fiziksel olarak taciz edip rahatsızlık vermenin hukuki sorumluluğu neyse telefon üzerinden ya da sosyal medya vasıtasıyla da bu rahatsızlığı vermenin hukuki sorumluluğu aynıdır.
Numara komşuluğu ile tanımadığı kişilere mesaj atanlar bir de ortaya çıkan komik diyalogların ekran görüntülerini alıp Twitter’da paylaşmaktadır. Bu durum da aynı zamanda Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na da muhalefet etmektir. Bireylerin izni olmaksızın veya anonimleştirme yapmaksızın bir kişinin ismini, telefon numarasını ve buna benzer kişisel bilgilerini paylaşmak ve yine izni olmaksızın kişisel bilgilerini ele geçirmek suç sayılmaktadır. Bu konuda ailelere büyük sorumluluk düşmektedir. Özellikle gençlerin takip edilmesi ve bu tarz bir akımdan uzak durması konusunda telkinlerde bulunması gerekmektedir. Aksi halde doğacak hukuki sorumluluklar ve davalar çok can sıkıcı olabilir.